Hem kuantum teknolojisinin yaygınlık kazanmaması hem de kripto dünyasının kendi içinde gelişim göstermesi bu konuyu gündemden uzak tuttu. Kuantum hesaplama konusunu incelerken Bitcoin’le olan ilişkisini vurgulamaya çalışacağız. Bitcoin’le kuantum hesaplama ilgisi şaşırtıcı gelebilecektir. Ancak ileride bu ilişkinin derinleşebilme ihtimalinden ötürü şimdiden teknolojik tedbirlerin alınması gerekiyor.
Kuantum hesaplama nedir, Bitcoin’le kuantum hesaplama ilişkisi ve gelecekteki görünümü konusunda bilgi aktarıp fikir yürüteceğimiz yazımızda teknik özellik ve tedbirlerin vurgusu öne çıkabilecek. Kuantum teknolojisine dair bilgilenmeye hazır olun.
Kuantum Hesaplama Çıkışı
Kuantum hesaplama, kuantum fiziği üzerine tasarlanmış bir hesaplama şekli olarak bilinir. Klasik bilgisayarlar, hesaplama yaparken bitler kullanırken kuantum bilgisayarları, kuantum tekniğini kullanarak kübitlerden yararlanır.
Kuantum hesaplama, 1980’li yıllarda Paul Benioff tarafından tanıtılmasıyla bilindi. Kuantum özellikli bilgisayarların, klasik bilgisayarların aşamadığı problemleri çözebileceği fikrini ilk öne sürenler ise Richard Feynman ve Yuri Manin’di.
1990’lı yıllarda Peter Shor, kuantum özelliği olan bir bilgisayarın açık anahtar şifrelemesini kırmak için yararlanacağı algoritma geliştirdi ve buna Shor’un Algoritması ismi verdildi.
2019 yılı ekim ayında, Google resmi olarak kuantum üstünlüğünü yakaladığını ortaya attı. Bu açıklamayla bir kuantum bilgisayarın, normal bir bilgisayarın çözemeyeceği bir sorunu çözme özelliği gösterdiği anlamına gelmektedir.
Kuantum bilgisayarlar, Shor’un algoritmasını kullanabilmek için şu ana kadar iyi bir görüntü vermedi. Bunun en temel nedeni, kuantum bilgisayarların bunu kullanmak için yeterli seviyede güce sahip olmayışlarıdır. Kuantum teknolojinin gelecek içindeki gelişimini tahmin edebilmek kolay değildir.
Kuantum Hesaplama ve Bitcoin
Kuantum özelliği taşıyan bilgisayarlar Shor’un algoritmasını tam anlamıyla çalıştırıp açık anahtar şifrelemesini kırabilecek seviyeye geldiklerinde Bitcoin için bazı olumsuz gelişmeler gündeme gelebilir.
Kripto paraların açık anahtarlı şifreleme yoluyla güvence altına alındığı biliniyor. Buna ek olarak çoğu kripto para da SHA256 hash algoritmasından yararlanarak güven altındadır. Ancak bu algoritmalar her kırıldığında bütün kripto paraların çalınma tehlikesi ortaya çıkabilir.
Yapılan tahminlerle açık anahtarlı kriptografi kırıldığında 5 milyon civarı Bitcoin’in hırsızlık göreceği düşünülüyor.
Tehlikeye Girecek Bitcoin’ler
Kuantum hesaplama teknolojisinin bilgisayarlar üzerinde yaygınlık kazanmasıyla Bitcoin’lerin de bazı tehdit ve tehlikelerle karşılaşması durumu ortaya çıkabilecektir. Bunlardan bahsetmeyi yararlı buluyoruz.
- Bitcoin adresi yerine doğrudan bir genel anahtara gönderilmiş olan ve gönderimden bu yana taşınmayan Bitcoin’ler.
- Yeniden kullanıma açılan adresler içinde muhafaza edilen Bitcoin’ler.
- Bitcoin bir adres üzerinden harcandığında, bu adresin genel anahtarı açık edilmiş olur ve aynı adres içinde bulunan Bitcoin’ler ve fonların çalınması durumu ortaya çıkabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için adresin tekrar kullanılmamasına dikkat etmek gerekir.
- Açık anahtarlarını bir sunucuyla paylaşan cüzdanlar içinde saklanan Bitcoin’lerin tehlikeye maruz kalması durumunda, sunucu, cüzdanı bilgilendirebilir.
- BCH veya BSV gibi Forkcoin eşdeğerinin harcamasının yapıldığı adreste saklanan Bitcoin’ler.
- Bir sözleşmedeki tüm taraflar genellikle bütün açık anahtarları bildiğinden, daha karmaşık yapıdaki akıllı sözleşmelerde saklanan Bitcoin’ler.
Aslında, Bitcoin bir açık anahtarla beraber hash ile korunduğunda da bu tür bir Bitcoin’i kuantum ortamında güvenli olarak harcamak zor olabilir. Bir kullanıcı Bitcoin’inin harcamasını yapıp işlemi Bitcoin ağı üstünden iletmek istediğinde, saldırgana hırsızlık için bir fırsat oluşacaktır. Böyle bir durumda saldırgan, işlem onaya verilmeden önce açık anahtar şifrelemesini kırma girişiminde bulunabilir ve sonraki aşamada Bitcoin’i kendi adreslerine gönderebilir.
Kuantum bilgisayarlar beklenenden çok daha güçlü bir duruma kavuştuğunda Bitcoin’in zor bir süreçle karşılaşacağı ortadadır.
Shor’un algoritmasını rahatlıkla kullanabilen kuantum bilgisayarlar güçlenip yaygınlaşırsa Bitcoin’in ana hedef olmayacağını da söylemeliyiz. Açık anahtar şifreleme yöntemi; askeri istihbarat, banka verileri ve var olan finans altyapısı, iletişim ağları gibi dünya üzerindeki bütün dijital bilgileri korumaktadır.
Kuantuma Karşı Bitcoin’i Yükseltmek
Bitcoin protokolünü kuantum teknolojisine karşı dayanıklı bir hale getirmek mümkündür.
Bitcoin’in imza algoritmasının, kuantuma karşı dayanıklı bir imza algoritmasıyla değiştirilmesi durumu ortaya çıkacaktır. Segregated Witness’ın etkin hale getirilmesinden beri Bitcoin’in imza algoritma özelliği, geriye dönük uyumu olan soft fork yükseltmesi yöntemiyle kolay olarak değiştirilebilir.
Bu kapsamda var olan ECDSA imza algoritması, yakın bir gelecek içinde Schnorr imza algoritması tarafından yumuşak çatallanmayla değiştirilebilir. Yükseltme sonrasında kullanıcıların, kuantuma karşı dayanıklı olan imza algoritmasıyla koruma sağlamak için Bitcoin’lerini yeni adreslere taşımaları yararlı olacaktır.
Kuantum bilgisayarların Shor’un algoritmasını çalıştırma öncesinde, tam zamanında geçiş gerçekleştirmeyen kullanıcılar, Bitcoin varlıklarının çalınma riskini beraberinde getirebilirler. Bitcoin protokolünün, tam zamanında güvenli bir adrese taşınma işlemi yapılmadığında Bitcoin’in harcanmasını engellemek amacıyla yükseltmeye gereksinim duyulacaktır.
Kuantum hesaplama teknolojisinin var olan gelişme durumu değerlendirildiğinde Bitcoin’in bir yükseltmeye ihtiyaç duyduğuna dair uyarıyı taşıması bekleniyor.
Kuantumla Bitcoin Madenciliğini Neler Bekliyor?
Kuantum bilgisayarların, klasik bilgisayarlardan daha hızlı Bitcoin madenciliği yapacakları şaşırtmayacaktır. Bunun yanında Bitcoin madenciliği, karma işlemi üzerine kurulmuş olduğundan, bir güvenlik kırılmasıyla karşılaşması beklenmeyebilir.
Kuantum hesaplama teknolojisinin Bitcoin’leri yakından etkileyeceği düşünüldüğünde madenciliği de etkisi altına alması kaçınılmazdır. Bitcoin altyapısıyla ilgili bir tehdit haline dönüşebilecek kuantum hesaplama fikrine karşı Bitcoin geliştiricilerinin nasıl bir savunma izleyeceği merakla beklenmektedir.