NFT (Non-Fungible Token) teknolojisinin geliştirilmesi sayesinde sanal dünyada şifreli bir parayla şifreli bir dijital varlık satın alımı mümkün hale gelmiştir. Bu dijital varlık sayesinde günümüzde birçok insan sanal dünyada tüccar ya da sanatçı olma imkanı elde ederken, bu teknolojiyle beraber kripto para kullanımı da artırılmıştır. Üstelik bu durum, kripto para kullanımının yasal hale gelmesi konusunda da bir baskı oluşturduğu düşünülür. Bu türden işlemler vergilendirmeyi de beraberinde getirebiliyor.
NFT vergilendirmesini gerektiren durumlara birkaç örnek göstermek gerekirse;
- Non-Fungible Token platform sahibinin alım-satım işlemlerinde bir kerelik hesap açanlardan para tahsil etmesi,
- Non-Fungible Token oluşturan kişinin satıştan gelir elde etmesi,
- İlk satış sonrasında Non-Fungible Token‘in el değiştirmesiyle beraber komisyon geliri elde edilmesi,
- NFT’lerin çekilişle satılması gibi durumlarda vergilendirme yapılması gerekebilir.
NFT Kârı Nasıl Vergilendirilir?
Dijital para birimlerinin son yıllardaki kullanım sıklığı bu parala yönelik çeşitli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle de son zamanlarda dijital para birimlerinin değerlenmesi ve bu doğrultuda gelir elde edilmesi, bu türden dijital varlıkların vergilendirilmesi konusunu gündeme getirmiştir.
Karının nasıl vergilendirildiğini belirleyebilmek adına öncelikli olarak gelirin nasıl elde edildiği hakkında bilgi sahibi olunması gerekir. Bu anlamda göre yeni bir kavram olan dijital varlıkların anlaşılması ve Bitcoin özelinde sahip olduğu niteliklerin belirlenmesi önemlidir.
Bitcoin gibi dijital varlıkların finansal varlık olarak kabul edildiğini düşünürsek, kripto para alım-satım işlemleri de birer vergi konusu olarak değerlendirilebilir. Bu gibi işlemler neticesinde elde edilen gelir değer artış getirisi ve kripto piyasalarında elde edilen komisyon getirisi tümüyle ticari kazanca işaret eder. Öte yandan kripto para birimlerinin menkul kıymet olarak nitelendirilmesi durumunda KDV’den muaf olarak yalnızca Gelir Vergisi konusu olarak gündeme gelecektir.
Gelir Vergisinin belirlenmesinde birtakım zorluklarla karşılaşabilmek mümkündür. Örneğin; gelirin elde edildiği ülke, kripto paranın alım-satım yapıldığı borsaların hangi ülkeye ait olduğu gibi konular, uluslararası vergilendirmede sınırın belirlenmesini zorlaştırabilir. Dolayısıyla bazı ülkelerde kripto para ve non-fungible tokenler bir çeşit para birimi, bazılarında menkul kıymet, bazılarındaysa emtia olarak kabul edilir vergilendirme yaklaşımında bulunulabilir.
NFT Kazancından Vergi Vermek Gerekir mi?
Kripto dünyasında dijital eserler üzerinden elde edilen kazançla alakalı olarak birçok kripto para kullanıcısı vergi gerekip gerekmediğini merak ediyor. Bu durumun dünya genelindeki örneklerine bakacak olursak; ABD Gelir İdaresi (IRS), NFT alım-satım işlemlerini yatırımcı açısından bir kazanç olarak değerlendirdiği için Gelir Vergisine tabi tutuyor. Non-Fungible Token’ler bir çeşit tahsilat olarak kabul edildiğinden yüzde 28 oranında vergi talep ediliyor. Dolayısıyla bu gibi yasal zorunluluklar çerçevesinde Non-Fungible Token kazancından vergi vermek gerekiyor.
Dijital platform sahibinin alım-satım işlemlerini gerçekleştirebilmek adına bir kerelik hesap oluşturan tüketicilerden para tahsil etmesi, ticari faaliyet neticesinde elde edilen ticari bir kazançtır. Bu gibi satış platformlarında oluşturulan hesapların minimum bedeli 40 dolar olarak bilinir. Dolayısıyla NFT karı olarak da değerlendirilen bu meblağlar karşısında vergilendirme gerekebilir.
NFT oluşturan kişinin alım-satım işlemlerinden elde ettiği kazancın, serbest meslekle uğraşanlar tarafından gerçekleştirilmesi halinde serbest meslek kazancı olarak nitelendirilir. Serbest meslek kazancı aynı zamanda arızi kazancın da konusunu oluşturur. Normal şartlarda reel hayatta satışın yapılması halinde serbest meslek kazancına konu olan Non-Fungible Token’ler dijitale aktarılır. Bu durumda kazanç konusunu değiştirebilmek mümkündür. Diğer yandan şifreleme konusunda gayri maddi hak iddiasında bulunanlar açısından bu durum yalnızca tevkifat-amortisman ya da bu türden işlemlerde değişikliğe neden olur.
Non-Fungible Token satışının akabinde el değiştirmelerdeki varlık sahiplerinin komisyon gelirleri, Gelir Vergisi’ne neden olan başka bir durumdur. Bu türden komisyon gelirleri, serbest meslekle uğraşan kişilerin sattığı ürüne yönelik tahsil edilen bedel olarak nitelendirilir. Buna göre daha sonrasında gerçekleştirilen satışlarda ilk satış bedeline ilave edilen komisyon bedeli, gelirin konusunu ticari kazanca dönüştüremeyecektir.
NFT’lerin çeşitli katılım bedelleri üzerinden çekilişle satılması durumu normal şartlarda bir çekiliş türü olduğundan Milli Piyango iznine bağlıdır. Dolayısıyla bu işlemden alınan şans oyunları vergisinden sonra geriye kalan kazanç ticari olarak değerlendirilir ve Gelir Vergisine tabi tutulur.
Bahsi geçen tüm bu durumlar gelir yönünden değerlendirildiğinden Gelir Vergisine tabidir. Harcama yönüne bakıldığındaysa dijital varlık satışında kripto para faktörünün ötesinde bir mal teslim durumu söz konusu olduğundan KDV durumu ortaya çıkacaktır. Tüccar ya da serbest meslekle uğraşmayanların arızi olarak oluşturduğu Non-Fungible Token’ler için KDV yükümlülüğü bulunmaz.
Günümüz teknolojinde birçok kripto sanat eseri Non-Fungible Token gibi dijital para birimiyle satın alınabiliyor. Dijital para birimleri satın alındıkları tarihten itibaren ne kadar getiri sağladıklarına ve alıcının ne zamandır bu para birimini elinde tuttuğuna bağlı olarak bir sermaye kazancı gerektirebiliyor.
Bir yılı aşkın süredir elde tutulan kripto para birimi için uzun vadeli sermaye kazancı vergisi gerekli görülüyor. Bu süreçle elde edilen kazancın 40 bin ila 441 bin dolar aralığında olması halince yüzde 15 Gelir Vergisi talep ediliyor. Bu meblağın üzerindeki getirilerdense yüzde 20 oranında vergi alınabiliyor. Bu durum NFT’ler için de geçerli olurken, kullanıcılar bu türden dijital varlıklar için yüksek oranlarda vergi ödemek durumunda kalabiliyor.